Dinle Duçe!

Dinle Duçe!

Şunu iyi bil ve gör! Her Kürt Yurtseveri Kışanak’tır, Zana’dır, Tuncel’dir, Dicle’dir, Yıldız’dır! Her Sosyalist Kürkçüdür! Yutturma kimseye, ben bilmem deme! Kararı veren YSK’dir deme! Şerefsizliğin bile şanına leke sürecek kadar düşme! Sorumlu sensin.. Sorumlu doksan yıllık Faşist rejimdir ve rejimin son versiyonu olan AKP Faşizmi’dir.!

Dinle Duçe!

Soyunu-sopunu inkar eden Sen, kimliğine sahip çıkmak için canını dişine takmış olan Kürd’ü elbette anlamak istemeyeceksin. Bir yandan Kürd’ün çocuğuna karşı açtığın fiili savaşta bebekleri hedef alıyorsun, bir yandan Aydın’da olduğu gibi, bindirilmiş kıtalarını Kürt siyasilerine saldırtıyorsun, öte yandan da VETO ile şerefli bir barışa giden yolu tıkıyorsun! Arkanda hangi emperyalist güç durursa dursun, bu alçaklığının hesabını Bölge Halkları’na vereceksin. Sıcağı sıcağına söyleyeceklerimiz bunlardır..

Şimdi emek, özgürlükve demokrasi blokunu destekleyen kitleye seslenmek istiyorum..

Ezilen Halklar! Emekçiler, Ezilen inançların temsilcileri! Ezilen cins kadınlar! Dinleyin!

Karşınızdaki devlet yapısına adı ile hitap ediniz. AKP ve başındaki Duçe Erdoğan dünyada iktidar sahibi olmuş faşistlerin en yalancısı, en yüzsüzü ve en karektersizi olarak yeni bir devlet modeli geliştirmiştir. Bu Devlet yapısı adı ile anılmalı.. Bu Türk Devleti’nin başındaki karektersiz kişi sıfatı ile değerlendirilmelidir, Şöyle;

AKP’nin kurmakta olduğu devletin oluşumunda son aşamasındayız. Bu Devlet; Munafık bir Faşist devlettir. Faşisti uzun uzun tarif ettiğimiz halde ona “faşist” demiyorsak ondan çekiniyoruz demektir. Bu dakikadan sonra faşistin tarif edilmeye muhtaç bir yanı kalmamıştır. O her hali ile, bağıra çağıra faşistliğini ilan ediyor..

Türk Devleti doğduğu günden beri su katmamış faşist bir devlettir. Zararı tüm emekçilere, işsizlere, küçük esnafa, sıra dışı sermayeye, Kürtler’e, Lazlar’a, Çerkezler’e, biat etmeyen müslümanlara, Alaviler’e, Aleviler’e, kadınlara veya arkasız tüm gençlere dokunuyor, dokunacaktır.. Bütün bu kesimler birlik olma yolunda adımlarını sıklaştırmalıdırlar. Başka çaresi yoktur..

AKP iktidarı ve onun başı Duçe, faşizme karşı mücadele yürütenleri bölmek, onları zayıflatmak için bütünü çirkin olan metodlar kullanarak mağdurları ezmek için her çareyi deniyor, eldeki vasıtaları tereddütsüz kullanıyor. Bu akıl küpü faşistin oyununa gelmeyin.

İşçiler, köyleler, ezilen tüm halklar; Kürtler ile birleşerek mücadele ateşini gürleştiriniz. Yarınınız bu mücadeleye bağlıdır. Ya zincirli yarı-tok köleler haline geleceksiniz, ya da dişe diş bir mücadele ile Faşist iktidarı boğacaksınız.

Başka yolu yoktur bunun! Bana dokunmuyorlar demeyin.. Zira yarın sıranın size de geleceği muhakkaktır. Faşizm kurumlaşmasını tamamlamadan boğulmazsa çok geç kalınmış olmaz mı?

Evet Türk “Yargı” organları (YSK bunun içinde olmak üzere) artık faşist Erdoğan’ın arka bahçesidir. Polis teşkilatı bir ordu haline getirilmiştir ve Duçe’nin malıdır. Türk “Yasama” organı Duçe tarafından yeniden denetime alınacaktır. Türk Ordusu tam anlamı ile sindirilmek üzeredir. Üniversiteler zapt-u rapt altına alınmıştır. Camiler faşizmin kaleleridir.. Basın yayın organları can çekişmektedirler. Halkın önemli bir kesimi cehaletin pençesindedir ve Erdoğan’ı sorgulamadan desteklemektedir.

Bu saptamalar sakın ola ki sizi negatif etkilemesin. Kiminle mücadele ettiğinizi bilmek, mücadeleyi kazanmak için zorunludur. Yeni Türk Devleti şimdiye kadar görülmemiş bir güçle faşist iktidarını yürütüyor. Bu güç özünde çok zayıftır. Bu bilinmelidir. Dünyada haklılık kadar büyük bir güç olamaz. Ezilenler güçlerini buradan alacaklardır.

Bir not daha..

Sakın ola ki seçimlere girmemezlik edilmesin! Faşistlere hiç bir mevzi savaşılmadan terkedilemez ilkesi her zaman bilince çıkarılmalıdır. Aslında emek özgürlük ve demokrasi cephesi Türk YSK’sinin bu kararı ile daha da güçlenmişlerdir. Uyuyan aslan uyandırılmıştır!.

Dağlarda, kolanlarda, vadilerde, fabrikalarda mücadeleye devam…

Zafer emekçilerin olacaktır!.

Zafer özgürlükçülerin olacaktır!

Zafer demokratların olacaktır!

Sizi tüm hücrelerimle selamlıyorum..

2011-04-18

A Sirac Kekuyon

Yorum bırakın