BAHOZ-FIRTINA FILMI


bahoz%20film

Adı Gibi Bir Film; ‘’Bahoz’’

Nuri Aslan

Filmin yapımcısı Kazım Öz, 78 kuşağının ardılı generasyondan, genç bir yönetmendir. Onun, ayak üstü bir sohbetimizde: ’’On yıl yaşlandım.’’sözü dikkatimi çekmişti. Ve o sözü öyle sıradan yaş muhabbeti olarak algılamadım.Ya nasıl derseniz? Cevabım: ‘’Bohuz’’u izleyin olur. Evet; ‘’Bahoz’’, fırtınalı bir gençliğin erken olgunlaşmasının öyküsüdür aslında. 60’lı yıllarda romantik bir rüzgarla başlayıp; 90’lı yıllara gelindiğinde fırtınaya dönüşen bir dönemin portresidir. Orada: yaşlanan bir kuşakla, gençliğin buluştuğu trajik çelişkiler yumağıdır anlatılan. Ve herkese hüzünlü bir aynadır tutulan.Yönetmen, tüm bu şeyleri, yalın ve abartısız görsel bir dille perdeye taşımıştır. Günümüz sinemasında böyle mütevazi yolla izleyice ulaşmak herkesin başaracağı bir iş olmasa gerek.Yönetmenin, işlediği öykünün bir zat kahramanı oluşu veya onunla özdeşleşmesi, yalın bir anlatımın ortaya çıkmasında oldukça etkili olmuştur kanısındayım.

Filmin yapımcısı Kazım Öz, 78 kuşağının ardılı generasyondan, genç bir yönetmendir. Onun, ayak üstü bir sohbetimizde: ’’On yıl yaşlandım.’’sözü dikkatimi çekmişti. Ve o sözü öyle sıradan yaş muhabbeti olarak algılamadım.Ya nasıl derseniz? Cevabım: ‘’Bohuz’’u izleyin olur. Evet; ‘’Bahoz’’, fırtınalı bir gençliğin erken olgunlaşmasının öyküsüdür aslında. 60’lı yıllarda romantik bir rüzgarla başlayıp; 90’lı yıllara gelindiğinde fırtınaya dönüşen bir dönemin portresidir. Orada: yaşlanan bir kuşakla, gençliğin buluştuğu trajik çelişkiler yumağıdır anlatılan. Ve herkese hüzünlü bir aynadır tutulan.Yönetmen, tüm bu şeyleri, yalın ve abartısız görsel bir dille perdeye taşımıştır. Günümüz sinemasında böyle mütevazi yolla izleyice ulaşmak herkesin başaracağı bir iş olmasa gerek.Yönetmenin, işlediği öykünün bir zat kahramanı oluşu veya onunla özdeşleşmesi, yalın bir anlatımın ortaya çıkmasında oldukça etkili olmuştur kanısındayım.
Oysa sanat, abartıları da kaldıran bir olgudur. Ki abartılar, yaratılan ürünü çekici kıldığı gibi; itici de yapabilir. Sanırım Kazım Öz bunun farkında olan bir yönetmendir. Film piyasasını az çok tanıyanlar bilirler ki, kimi yönetmenler, çektikleri filmlerin kahramanlarını farklı kılmak için hep abartılara baş vururlar. ‘’Bahoz’’da bu yönlü bir eğilim sözkosu değildir. Yani dönemi bir kişiyle değil de; kişlerle anlatırken, her birindeki özelliklerin bileşiminden o dönemin portresini çıkarmıştır.

Peki bu filmdeki başarının ölçütü nedir?

Bunu, özleyici ile film arasında ortaya çıkan ilşkiyi iyi tahlil ettiğimizde daha iyi anlamamız mümkündür. Öncelikle herkesin yaklaşımına göre, başarılı görme kıstasları değişir. Birine göre başarılı olan bir yapım; bir başkasına göre olmayabilir.Ama şunun da bilinmesinde yarar görüyorum: Bir yapıtın analizini yaparken, ona dar kalıplarla değil; evrensel ölçülere göre bakmak lazım.Tam bu noktada izleyicinin sosyolojık, psikolojik ve politik şekillenmesi önem kazanmaktadır. Örneğin: kendini dar ideolojik kalıplara sokan bir militan, ‘’Benim grubuma neden değinmiyor da; onunkine değiniyor.’’ Deyip bir çırpıda filmin üzerine bir çarpı atabilir. Bir başkası, ‘’ Bu filmde neden erotik sahne vardır; devrimciler böylemi olur!’’ diyebilir. Bir diğeri çıkıp; ‘’Neden şu bölgeyi çok işlemişte; burayı değil.’’ Diyebilir. Buna benzer reaksiyonları uzatmak mümkündür. Bana kalırsa bu gibi şeylerin eleştiriyle alakası yoktur. Olsa olsa, dar dünyalarına kendilerini hapsetmiş ve de kendilerini dünyanın merkezi gören kesimlerin ruh halinden kaynaklanan şeyler olabilir.Ve mutlaka filmi izleyenler arasından benzer tepkiler olmuştur; ya da olacaktır…

Kazım Öz’ün filmi hakkındaki görüşüm özet olarak şudur:

‘’Bahoz’’ işlediği dönemin ruhunu, sineme estetiğine uygun ölçütlerde oldukça başarılı şekilde vermektedir. İrade, aşk, tabu, cesaret, teslimiyet ve aidiyet gibi insanın ruh haliyle direkt bağlantılı olguları, dönemin portresini çizmekte ustaca kullanmıştır. 90’ lı yılların gençlik hareketine damgasını vuran Kürt devrimci harektinin yarattığı fırtınada, yukarıda saydığımız bu olguların hep bir arada yaşandığı bir gerçektir. Ve yönetmen bunları yansıtmakta oldukça cesur davranmıştır.Bunun ötesinde: insanı ağlatacak derecede trajik sahnelerin yanısıra; güldüren karelerin de olması uzun metrajlı olan bu filmi sıkılmadan izlenebilir kılmaktadır.

Yönetmen, ‘’Bahoz’’ filminde ağır bir temayı işliyor olmanın yanında, mekan, zaman gelenek , kültür ögelerini kapsamına alan bir ilişkiler zincirini yaratmayı ihmal etmemiş. Tıpkı filmin baş oyuncularından olan Cemal’in, asimile olmuş bir genç olarak gittiği İstanbul’dan, devrimci bir Kürt genci olarak kendi toprağı olan Dersim’e dönüşündeki sahnede geçtiği gibi. Bir tarafta Mahmud ismi alarak yönünü dağa çeviren üniversiteli bir genç. Bir tarafta iki genç insanın evliliğinin geleneksel bir ritiuell içerisinde gösterilmesi… Yine dönemin ruhsal şekillenmesinden kaynaklı bir tabuya dönüşen kadın erkek ilişkilerinin, herşeye rağmen var olan doğal bir gerçek olduğunu; bunu istesek de istemesek de var olmaya devam edeceğine dair bir vurgunun yapılması, gibi şeyler, ‘’Bahoz’’u başarılı kılan yanları olmaktadır. Yani kısacası:‘’Bahoz’a salt siyasi bir film gözüyle bakılmamalı.

Sonuç olarak: ben ‘’Bahoz’’u beğendim. Onu Hamburg Üniversitesi’nin bir salonunda izlediğimde bir an, gençlik, devrimcilik ve üniversite yıllarımı yaşadım.Kazım özün yerinde olsaydım, ben de böyle bir film yapmak isterdim. Objektif, yalın ve cesurca….

Beynine, gözüne ve eline sağlık Kazım. Daha nice başarılı filmlere…

Nuri Aslan, Mayıs 2009

nuriaslan@yahoo.de

nuriaslan.com

MAYIS SEHITLERI ANILDI


gkLuzern kentinde bulunan Kürt Derneği’nde ‘Mayıs Ayı Şehitleri’ anma toplantısı büyük ilgi gördü. Kürt Özgürlük Mücadelesi’nin önder kadrolarından olan Haki Karer, Halil Çavgun, Ferhat Kurtay, Eşref Anyık, Mahmut Zengin, Necmi Öner, Mehmet Karasungur, İbrahim Bilgin, Sultan Yavuz ve Gurbet Aydın’ın yanısıra Türkiye devrimci gençlik önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, İbrahim Kaypakkaya ve Sinan Cemgil de Kürdistan şehitleriyle birlikte anılırken, bu devrim önderlerinin miraslarına doğru temelde sahip çıkılması çağrısı yapıldı. Sinevizyon eşliğinde yapılan anma toplantısında, Kürt Özgürlük Mücadelesi’nin, şehitlerin direnişçi mirası üzerinde şekillendiği dile getirilerek, Kürt halkının da şehitlere bağlılığını her dönemde mücadeleye destek vererek ve fedakarlık göstererek ortaya koyduğu anlatıldı.