PYD Eşbaşkanı: Bize sadece Güney Kürdistan silah gönderdi


PYD Eşbaşkanı: Bize sadece Güney Kürdistan silah gönderdi3ece8dbb6483af90ad1ff83ec65122d0

PYD Eşbaşkanı Asya Abdullah, “Birçok yerden silah istedik ancak şimdiye kadar bir tek Güney Kürdistan Hükümeti gönderdi” dedi.

Rûdaw’a konuşan PYD Eşbaşkanı Asya Abdullah, Kobani’de büyük bir savaşın ve direnişin yaşandığını belirterek, IŞİD’in birçok yerden takviye güç getirttiğine dikkat çekti.

“Acilen bir yardım koridorunun açılmasını ve YPG’ye silah gelmesini istiyoruz. Bu taleplerimiz karşılanırsa Kobani IŞİD’den temizlenir. Kobani üzerindeki çember kırılır. Birçok yerden silah istedik ancak şimdiye kadar bir tek Güney Kürdistan Hükümeti gönderdi. Destek gelmediği ve yardım koridoru açılmadığı müddetçe Kobani üzerindeki tehlike kalkmayacak.”

Peşmerge Güçleri’nin, “Kobani için üzerlerine ne düşerse yapacaklarını” açıklamasını önemli bulduklarını vurgulayan Abdullah, “Peşmerge’nin Kobani’ye gelişi ve silah getirmesi çok önemli oldu. Peşmerge YPG ile birlikte savaşıyor. Ağır silah kullanıyor” diye konuştu.

Kobani’de çok sayıda sivil olduğunu aktaran Abdullah, “Siviller zor durumda. Kobani içinde ve sınırda siviller var. Sınırda bir mayın patlaması sonucu bir sivil yaralandı. Yine birkaç gün önce IŞİD’in attığı ateş sonucu bir sivil sınırda hayatını kaybetti” dedi.

Kader Ortakaya’dan mektup: İnsanlık için savaşmaya gidiyorum


“Değerli ailemB10sOzhCAAAVjY6-300x22510431474_10152831569626737_6943575314872438201_n

Ben Kobanê’deyim. Bu savaş sadece Kobanê’de yaşayan insanların değil,  hepimizin savaşı. Bende çok sevdiğim ailem ve tüm insanlık için bu savaşa katılıyorum. Eğer bu savaşı kendi savaşımız olarak görmezsek, yarın bombalar bizim evimize düştüğünde yalnız kalırız. Bu savaşın kazanılması bu yoksulların ve sömürülenlerin de kazanmasıdır. Ben bu savaşa katılarak aileme ve tüm insanlığa memur olmaktan daha çok fayda sağlayacağıma inanıyorum. Sizi üzdüğüm için bana belki kızacaksınız ama haklı olduğumu er ya da geç anlayacaksınız.

Ben istiyorum ki bütün insanlar özgür ve eşit bir şekilde yaşasın. Hiç kimse bir lokma ekmek, başını sokacak bir ev için ömrü boyunca sömürülmesin. Bunların olabilmesi içinde savaşmak ve mücadele etmek gerekiyor.

Savaş bitince Kobanê kazanılınca geri geleceğim. Geldiğimde arkadaşlarıma güzel davranın. Beni bulmaya çalışmayın. Bu çabanızın sonuç vermesi mümkün değildir. Size bu mektubu yazmamın en önemli sebeplerinden biri de beni arama yollarına düşüp yorulmanızı, yıpranmanızı, istemeyişimdir. Eğer başıma bir şey gelirse mutlaka haberiniz olur zaten.

Döndüğümde hapse girmemi, hapishanede işkence görmemi istemiyorsanız sakın polise ya da devletin her hangi bir kurumuna başvurmayın. Eğer böyle bir şey yaparsanız bundan hem ben hem ailem hem de bütün arkadaşlarım zarar görecektir. Benim Kobanê’ye gittiğimi akrabalarımız dahil kimseye söylemen ki geldiğimde hapse girmeyeyim. Bu notu okuduktan sonra yırtıp atın mutlaka.

Benim için bir şey yapmak isterseniz mücadelemi sahiplenin. Yıllardır devletin bütün yaptığı olumsuzluklara sessiz kaldınız. İnsanların öldürülmesine sokak ortasında gazlanmasına, Roboskî’deki gibi bombalanmasına buna artık yeter deyin. Ben yanınızda olsaydım eylemlere katılmaya ve derneklere gitmeye devam edecektim. Ben gelene kadar mücadelemi size emanet ediyorum.

Başta Annem ve Babam olmak üzere Ada, Deniz, Zelal ve doğacak Mahir’i ve hepinizi kucaklıyorum. Kadri kardeşime özel selamlar. O kendine yakışır gibi davranacaktır.

Hepinizi devrimci duygularımla kucaklıyorum.

Telefon abimin hediyesiydi. İçinde fotoğraflarımız var. Burs kartımı anneme yolluyorum. Ben gelene kadar ilaçlarını alsın.

Hepinizi çok seviyorum.

Şimdilik hoşça kalın.”