Çocuklarımıza vurmayın
Hasan Bildirici
Tarih: 26 Nisan 2009 Pazar
Sizden adalet beklemiyoruz; sadece uyarıyoruz:
Çocuklarımıza vurmayın! Çocuklara vurmanın bir tür sapıklık olduğunu hatırlatmak istiyoruz.
Gasp ettiğiniz Kürdistan vatanının çocuklarını kadınlarınız doğurmadı; onların karınlarını siz doyurmadınız. Hasatlıkta ve açlıkta başını okşayanlar arasında yoktunuz.
Puşt yüzlü subaylarınız o çocukların babalarını asit kuyularında eritmiş; anneleri ve büyük annelerini ağızlarından tek Kürtçe sözcük kaçırdılar diye Diyarbakır zindan kapılarında saçlarından sürüklemişti…
Çocuklarınıza ve kadınlarınıza anlattığınız kahramanlık hikayelerinin hepsi yalan. Yiğitliğinizi beyaz yazmalarını sokaklara atıp yürüyen kadınlarımızla, araçlarınız etrafında çakmak gözleriyle dönen çocuklarımız üzerinde denediğiniz doğru…
Çocuklarımıza vurmayın. Bu bir yalvarış değil. Bu Kürdistan halkının katillere buyruğudur: Çocuklarımıza vurmayın!
Türk ırk namluları karşısında zavallı durmanın ne anlama geldiğini çok iyi bilenlerdeniz. Türk ırk namlularından aman dilenmeyeceğini, o namlular karşısında ancak yiğitçe ölünebileceğini gösteren sayısız Kürdistan kahramanımız var.
Ölümün alın damarını yırtmış bir neslin yoldaşları çocuk katillerine yalvarmaz. Onlara buyurur, çocuklarımıza vurmayın!
Başlarına yıktığınız köhne evlerinin sıvasız duvar diplerine tespih taneleri gibi dizilmiş çağla gözlü çocuklarımıza kıymayın. Bütün saltanatınızı, ırk sınırlarınızı, F16’larınızı, tank, top ve puşt yüzlü katil sürülerinizin irinden ibaret maaşlarını katliam gecelerinizin anılarıyla büyümüş o çocukların tek damla göz yaşıyla değişmeyiz biz.
Kürdistan yetimi çocuklarımıza vurmayın.
Eğer bir gün, Türk olduğu için bir çocuğunuz bir Kürt yetişkinden bir tokat yerse ulus olarak ellerimiz kırılsın. Bunun için olsa bile, çocuklarımıza vurmayın…
Eğer bir gün, bir sivil veya asker, sırf Türk olduğu için bir Kürdün kurşununa kurban giderse o kurşunların hepsi ulus olarak yüreğimize saplansın.
Sırf bunun için bile olsa Kürt çocuklarına vurmayın.
Savaşı mertçe yürütün, çocuklarınıza ve kadınlarınıza anlattığınız kahramanlık hikayelerinin yüzde birine uyup Kürt çocuklarına dokunmayın.
Eğer bir gün, sırf Türk olduğu için bir kadınınızın saçının teline dokunulursa, o saçlar boynumuza dolanan idam ilmiği olsun.
Bunun için olsa bile çocuklarımıza kıymayın.
Eğer çocuklarımıza vurmayı sürdürürseniz, çocuk katili ellerinizi kırmamanın bir tür suç ortaklığı olduğunu söyleyeceğiz…
Ölüm tarlasına çevirdiğiniz Kürdistan’ın buyruğudur bu:
Kürdistan yetimi çocuklara dokunmayın.
Savaşı, savaş halinde olanlara karşı bir kez olsun mertçe sürdürün.
Sadece bir kez deneyin bunu…
Hasan Bildirici
bildiricihasan@hotmail.com